5 Temmuz 2012 Perşembe

Bir Cetvel İçin İkindi Eleştirisi


Ben dizeleri kırılmış
şiirleri severim dar geçitleri ve küçük alanlara
açılan gizemli dolaşık sokakları
eski ve bırakılmış semtleri severim otların bürüdüğü
bir serserinin peşinden giden çocukların
ölü uçurtmalar ve kaçış düşleriyle doldurduğu taraçaları
heykel bulunmayan alanları kalabalık pazaryerlerini
bir musalla taşıyla yanyana öğrenci kahvelerini
bozulmuş ama bir köşesinde
mutlaka göz kırpan bir çiçek bulunan
ayrılık masalarını
Ben savaş sonlarını severim sirk dağıldıktan sonra
ne yana düşeceği belli olmayan bir ip cambazının
bıraktığı çözülmez hüznün örgüsünü ve öbür küçük şeyleri
örneğin kışlaların bir siyah bir beyaz
düzenine güleç bir dağınıklık getiren askerlik anılarını
Başlarken nasıl biteceği belli olmayan aşkları severim
nasıl biteceği belli olmayan şiirleri
vurulmuş kuşlar gibi ak sayfaların
rüzgarla savrulduğu kötümser dağınık zamanı
balıklarını hemen elevermeyen derin suları
karanlık koyu ıslak orman toprağını
karışımlardan elde edilmiş saf olmayan renkleri
hiç bilmediğim yemekleri
rastlantıları umulmadık buluşmaları
Zorla ve parayla elde edilemeyen şeyleri severim
melez kadınları
belirsiz bir zamanda merhaba benim diyen bir sesi
sevişmekten yorulmuş ve dağınık düşüncelerle yüklü
yüzlerini güzel kadınların
yolu belirsiz yaban atlarını
bir metrede bin yıl geçen ve bir zafer anıtı
ararken yoksul bir gözyaşı çanağı bulan kazıları
Orhan Veli’nin Gemliğe Doğru şiirini
Erken ölümleri severim istifa eden memurları bir gösteriden
arta kalan kırık dökük pankartları sloganları
fırtına öncesini severim dağın doruklarına
en yakın yamaçları ve birden başlayan yaz sağnaklarını
zencileri orospuları havarileri ilk kez bir tavuk
çalarken yakalanan köy hırsızlarını
cezaevlerinin tahliye sabahlarını ve okulların
paydos saatleriyle başlayan
özgürlüğü çılgınlığı düşleri aşkı
Ölçülmeyen tüm şeyleri
herhangi bir cetvelle
Onat Kutlar

Hiç yorum yok: